Donovan wasn't quite ready to
anoint Kentucky as an NCAA tournament team.
Donovan bir NCAA turnuvasında takım olarak yağlamak Kentucky oldukça hazır değildi.
Kaynak: centralkynews.comThat means it would be dangerous for the right to
anoint him one of their own.
Onu kendi birini yağlamak hakkı için tehlikeli olabilir anlamına gelir.
Kaynak: csmonitor.comImagine anybody thinking it a good idea to
anoint the sheriff as our new king!
Herkes bizim yeni kralı olarak şerifi yağlamak için iyi bir fikir düşünme düşünün!
Kaynak: ravallirepublic.comCould it be that by giving him St. Peter in Chains Benedict meant to
anoint him?
Bu Zincirler onu St Peter vererek Benedict onu yağlamak istedim olabilir mi?
Kaynak: telegraph.co.ukTo
anoint is to pour or smear with perfume d oil, milk, water, melted butter or other substances, a process employed ritually by many
Kaynak: AnointingHoly
anointing oil , a perfume used to
anoint the vessels of the Jewish Tabernacle. Holy Oil (Christianity), a consecrated oil used in the
Kaynak: Holy oilLiniment (or embrocation), from the Latin linere, to
anoint , is a medicated topical preparation for application to the skin.
Kaynak: Liniment