They get laid off, or they are afraid they'll get laid off, and they
become anxious and depressed.
Onlar işten, ya da onlar işten alırsınız korkuyorlar, ve onlar endişeli ve depresif oluyorlar.
Kaynak: knoxnews.comAfter performing their comeback stage during yesterday's episode of 'Music Bank', fans have
become anxious for more.
'Music Bank' dünkü bölüm boyunca onların dönüş aşaması gerçekleştirildikten sonra, hayranları daha endişeli hale gelmiştir.
Kaynak: allkpop.comEvery spring we
become anxious to grow those old standards in the vegetable garden, tomatoes, peppers and any number of lettuce varieties.
Biz sebze bahçesi, domates, biber ve marul çeşitleri herhangi bir sayı o eski standartlar büyümeye Tedirgin Her bahar.
Kaynak: tribtoday.comAnswer: Because the stress of health problems, loss and other major life changes builds up as we get older, seniors tend to
become anxious.
Cevap: Biz yaşlandıkça sağlık sorunları, kaybı ve diğer önemli yaşam değişiklikleri stres oluşturur, çünkü yaşlılar endişeli olma eğilimindedir.
Kaynak: myhealthnewsdaily.com