The culture of the NHS is not something that can apologise and try to
atone.
NHS kültürü özür ve telâfi için deneyebilirsiniz bir şey değildir.
Kaynak: guardian.co.ukBears offensive tackle J'Marcus Webb vows to
atone for his arrest.
Ayılar saldırgan mücadele J'Marcus Webb tutuklanması için kefaret yemin eder.
Kaynak: articles.chicagotribune.comThe performance helped
atone for the minor injury at the combine.
Performansı birleştirmek olduğunu küçük bir yaralanma için kefaret yardımcı oldu.
Kaynak: cleveland.comAs it was, they were too big to fail and their leaders too saintly to
atone for it.
Gibi oldu, onlar başarısız olmasına çok büyük ve bunu telafi etmek onların liderleri çok aziz idi.
Kaynak: presseurop.eu