Bringing a guitar to serenade is a sweet idea, close to zero people want to hear your
avowal of affection.
Serenat bir gitar getirmek yakın sıfır insanların sevgi sizin avowal duymak istiyorum, tatlı bir fikir.
Kaynak: cuindependent.comOutside court, Foley was driven away in an unmarked police car, repeating her court
avowal to fight the charge.
Mahkeme dışında, Foley şarj mücadele için onu mahkemeye avowal tekrarlayarak, işaretsiz bir polis arabası uzakta sürüldü.
Kaynak: watoday.com.auAbsurd, goofy and even embittered statuses abound on that thing, and taking offense at every misinformed
avowal isn't worth anyone's time.
Absürd, goofy ve hatta hayata küsmüş durumları o şey üzerinde bol ve her yanlış bilgilendirilmiş avowal de suç alarak değer kimsenin zamanı değil.
Kaynak: dukechronicle.comBut investors were also relieved by Federal Reserve Chairman Ben Bernanke's
avowal that the Fed will keep trying to prop up the economy with bond purchases and other programs.
Ancak yatırımcılar, aynı zamanda Fed'in tahvil alımları ve diğer programlar ile ekonomiyi ayakta tutmaya çalışıyor tutacak Federal Rezerv Başkanı Ben Bernanke'nin avowal tarafından rahatladım.
Kaynak: caller.com