Sometimes the best intentions
go awry, no matter the level of planning.
Bazen iyi niyetle olursa olsun planlama düzeyi, ters gitmek.
Kaynak: ksl.comThat can make even something simple, such as a quick CNN interview,
go awry.
Hatta basit bir şey yapabilirsiniz, böyle hızlı bir CNN röportaj olarak, ters gitmek.
Kaynak: startribune.comBut things
go awry when Caleb's dad gets blamed for stealing a school heirloom.
Ama işler Caleb'in babası bir okul yadigarı çalmak için suçladı aldığında ters gitmek.
Kaynak: cambio.comScott has been facing some criticism for allowing the third quarters to
go awry.
Scott üçüncü çeyrekte ters gitmek için izin verdiği için bazı eleştirilere karşı karşıya olmuştur.
Kaynak: news-herald.com