He squats down and shoots the fine powder settling on a marble
balustrade.
O aşağı ağız kavgası ve mermer korkuluk yerleşmeden ince toz çeker.
Kaynak: nymag.comBrushed aluminum
balustrade on the stair complements the contemporary decor.
Merdiven üzerinde Fırçalanmış alüminyum korkuluk çağdaş dekoru tamamlar.
Kaynak: lfpress.comHe leans on the
balustrade next to me, his shoulder against mine.
Bana yanında korkuluk, mayın karşı omzuna doğru eğilir.
Kaynak: counterpunch.orgWhat was the correct height for a
balustrade in 1962?
1962 yılında bir korkuluk için doğru yükseklikte neydi?
Kaynak: heraldsun.com.au