Persuaded by his brother, a
bassoon player, Larry took up the oboe in high school.
Kardeşi, bir fagot oyuncu tarafından ikna Larry lisede obua aldı.
Kaynak: timesnews.net72a; Haydn: Sinfonia Concertante for violin, cello, oboe,
bassoon and orchestra in B flat Hob.
72a; Haydn: keman, çello, obua, B düz Hob yılında fagot ve orkestra için Sinfonia Konçertant.
Kaynak: budapesttimes.huShe wanted to be a classical musician and played the saxophone, xylophone, clarinet and
bassoon.
O bir klasik müzisyen olmak istedim ve saksafon, ksilofon, klarnet ve fagot oynadı.
Kaynak: nytimes.comThe piece began with the
bassoon taking up the melody while the piano played the supporting role.
Parça piyano destekleyici bir rol oynadı fagot melodinizi alarak başladı.
Kaynak: hsuoracle.com