He also became
belligerent and shouted obscenities in the public place.
O da savaşan oldu ve halka açık bir yerde ayıp diye bağırdı.
Kaynak: wbtai.comBut he was "
belligerent and threatening," a police statement said.
Ama o oldu "kavgacı ve tehdit", bir polis denildi.
Kaynak: tampabay.comA potentially bigger worry is if fears over the economy make China more
belligerent.
Ekonomi üzerindeki korkuları Çin daha kavgacı yaparsanız bir potansiyel büyük endişe olduğunu.
Kaynak: moneyweek.comShe said the complainant became
belligerent in her office and police had to be called.
O şikâyetçi ofisinde kavgacı oldu ve polis çağırdı gerektiğini söyledi.
Kaynak: masslive.com