'Flexible, but not
bendable; task force seeks gang 'interventionists'.
'Bükülebilir esnek değil; görev gücü çete istiyor' müdahaleciler '.
Kaynak: wrcbtv.comThe noodles feature long,
bendable bodies covered in colorful fabric.
Noodle renkli kumaş kaplı uzun, bükülebilir organları bulunmaktadır.
Kaynak: aconews.comThis test uses a
bendable tube that has a small video camera attached to the end.
Bu deney sonuna bağlı küçük bir video kamera içeren bir bükülebilir boru kullanır.
Kaynak: blogs.tallahassee.comThe grid is
bendable so it can be wound up with fishing gear.
Izgara bükülebilir olduğunu bu yüzden av ile sarılabilir.
Kaynak: bbc.co.uk