The white scrap lay there, blinking
beseechingly at me as smoke rose from its edges.
Duman kenarlarından gelen gül gibi beyaz hurda bana yanıp yalvarırcasına, orada yatıyordu.
Kaynak: express.co.ukAt the end of each song, she held her arms out
beseechingly, like a child making angels in the snow.
Her şarkının sonunda, o karda melekler yapma çocuk gibi, yalvarırcasına kollarını uzattı.
Kaynak: guardian.co.ukI looked over
beseechingly at my husband, who was looking upward in an apparent attempt to remain calm.
Ben sakin olmaya açık bir girişim yukarı bakıyordu, kim benim kocam yalvarırcasına baktı.
Kaynak: news-sentinel.comthe middle one says
beseechingly.
ortadaki yalvarırcasına diyor.
Kaynak: guardian.co.uk