I was
besotted with the guy and longing to have some time alone with him.
Onunla biraz yalnız vakit geçirmeye adam ve özlem ile sarhoş oldu.
Kaynak: dailymail.co.ukIchikawa and Voss are
besotted, switching from big academic steps to goofy wriggles.
Ichikawa ve Voss büyük akademik adımlar goofy Wriggles geçiş, sarhoş edilir.
Kaynak: independent.co.ukThe aging artisan draws a steady stream of
besotted admirers from the U.S. and around
Yaşlanma esnaf ABD ve çevresinde sersemleşmiş hayranlar bir akışı çizer
Kaynak: cbsnews.comBeing a fly has its limits, as the
besotted Jacob discovers.
Sersemleşmiş Jacob keşfeder gibi bir sinek olmak, kendi sınırları vardır.
Kaynak: bostonglobe.com