Roast the whole jalapeños in a skillet until the skin begins to
blacken.
Cilt karalamaya başlayana kadar bir tavada bütün Jalapenos kavurun.
Kaynak: starnewsonline.comThe Tudors did their best to
blacken the fallen king's name, Baldwin writes.
The Tudors düşmüş kralın ismini lekelemek için ellerinden geleni yaptılar, Baldwin yazıyor.
Kaynak: yorkpress.co.ukThe front bricks of the building were left
blacken by the smoke of the fire.
Binanın önündeki tuğla yangın duman tarafından karalamak kalmıştı.
Kaynak: bcrnews.comThe sun's beams
blacken during summers and the weather grows stormy.'
Güneşin ışınları yazları karalamak ve hava fırtınalı büyür. '
Kaynak: blabbermouth.net