In the evaluation,
Bland told the doctor Elizabeth Fassett wasn't dead.
Değerlendirmede, Bland doktor Elizabeth Fassett ölü değildi söylendi.
Kaynak: nbc12.com'Emperor' review: World War II drama comes off as
bland, forgettable.
'İmparator' yorumu: Dünya Savaşı draması mülayim, unutulabilir olarak kapalı geliyor.
Kaynak: nola.comThe meat is convenient and versatile, but it also tends to be
bland.
Et uygun ve çok yönlü, ama aynı zamanda yumuşak olma eğilimindedir.
Kaynak: dispatch.comThey include students from
Bland and Rocky Gap high schools.
Onlar Bland ve Rocky Gap liselerin öğrencileri bulunmaktadır.
Kaynak: tricities.com