They needed to
boor under the state road, and put the manure pit 1,400 feet from 98.
Onlar devlet yolu altında hödük için gerekli, ve 1.400 metre 98 gübre çukuru koydu.
Kaynak: thedailynewsonline.comYou chose to behave like a jerk, or a needy child, or a
boor.
Sen bir pislik, ya da muhtaç çocuk, ya da bir hödük gibi davranmaya seçti.
Kaynak: listener.co.nzOo markaas waxaa u soo baxaya
boor ay isku qarin karaan.
Oo markaas waxaa u soo baxaya hödük Isku qarin karaan yil.
Kaynak: raxanreeb.comInstead he demonstrated what a
boor he is and a shameful example of man's most base behaviour.
Onun yerine bir hödük o insanın en temel davranış utanç verici bir örneği ne olduğunu ve gösterdi.
Kaynak: theprovince.comBoor may refer to:
boor, a peasant or uncultured person; one who lacks in education, knowledge, refinement and social graces. Balanda
Boor ,
Kaynak: Boor