Especially one of them, they're like best friends, like
bosom buddies.
Özellikle bunlardan biri, onlar koynunda arkadaşları gibi iyi arkadaşları gibiyiz.
Kaynak: palmbeachhighschoolbaseball.comBotong and Kuya Manoling were soul mates,
bosom pals, brothers in art.
Botong ve Kuya Manoling ruh ikizi, koynunda sarsak, sanat kardeştik.
Kaynak: opinion.inquirer.netShe'd sing along at the top of her lungs and squish me to her
bosom.
Onun akciğer üst düzeyde birlikte şarkı söylemeye ve göğsüne beni ezmek istiyorum.
Kaynak: tampabay.comThink of Barbie's disproportionally prominent
bosom as a cartoon bee's huge eyes.
Bir karikatür arı büyük gözler gibi Barbie orantısız tanınmış koynunda düşünün.
Kaynak: cupertino.patch.comIt is sometimes referred to as the thorax or the
bosom. Chest anatomy - humans and other hominids: date June 2008 In hominid s, the chest is
Kaynak: ChestThe English word breast derives from the Old English word brēost (breast,
bosom) from Proto-Germanic breustam (breast), from the Proto-
Kaynak: Breastis a type of false shirt -front - originally known as a detachable
bosom - designed to be worn with a tuxedo or men's white tie , usually
Kaynak: Dickey (garment)