None of that, in itself, is sufficient to
bring about any meaningful change.
Bunların hiçbiri, kendi içinde, herhangi bir anlamlı değişiklik meydana getirmek için yeterlidir.
Kaynak: blogs.ft.comOnly this will
bring about the much needed change the people of Israel deserve.
Sadece bu İsrail halkının hak ettiği çok ihtiyaç duyduğu değişim getirecek.
Kaynak: jpost.comA united church in prayer will
bring about a united Korea.
Namaz bir birleşik kilisenin birleşik bir Kore'nin beraberinde getirecektir.
Kaynak: charismanews.comBut will it eventually
bring about the end of small, casual raiding guilds, as one officer fears?
Ama eninde sonunda bir subay korkular gibi, küçük, sıradan baskın filolar sonunu getirecek?
Kaynak: wow.joystiq.com