Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

broaden ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

İngilizce - Türkçe

broaden anlamı
fiil
1) genişletmek
2) genişlemek

"broaden" için örnek kullanımlar

GOP activists need to broaden outreach to voters, recruit diverse candidates.
GOP aktivistler, seçmenlere sosyal genişletmek farklı adayları gerekir.
Kaynak: newser.com
Editorial: Slow down, broaden discussion about Solano election dates.
Editörden: Yavaşla, Solano seçim tarihleri ​​hakkında tartışma genişletmek.
Kaynak: thereporter.com
No sale: Panel rejects 'Boneta' bid to broaden Right to Farm law.
Hayır Satılık: Panel Farm hukuka Sağ genişletmek için 'Boneta' teklifini reddeder.
Kaynak: watchdog.org
US Senate considers to broaden media coverage in federal courts.
ABD Senatosu federal mahkemelerinde medyada genişletmek düşünmektedir.
Kaynak: bsr-russia.com
The broaden-and-build theory of positive emotions suggests that positive emotions (viz. interest /anticipation broaden one's awareness
Kaynak: Broaden-and-build
How broadening top is formed: In the broadening top formation five minor reversals are followed by a substantial decline. Image:broaden.
Kaynak: Broadening top
Evidence-based medicine (EBM) (sometimes called evidence-based health care or EBHC to broaden its application to allied health care
Kaynak: Evidence-based medicine
Christian Churches Together in the USA (CCT) is an organization formed in 2007 to "broaden and expand fellowship, unity and witness among
Kaynak: Christian Churches Together
The Metropolitan Opera Guild was established in 1935 to broaden the base of support for the Metropolitan Opera , promote greater interest in
Kaynak: The Metropolitan Opera Guild

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.