The buildings crowd into each other in a
cacophony of materials.
Yapı malzemeleri bir kakofoni içinde birbirine kalabalık.
Kaynak: theatlanticcities.comHear the
cacophony of the screaming hordes, the ringing hammers, the mocking insults.
Çığlık ordularını, zil çekiç, alaycı hakaret kakofoni duyun.
Kaynak: herald-dispatch.comWalk into the shelter to visit with the dogs and it's a
cacophony of deafening barking.
Köpekler ile ziyaret etmek için barınak içine yürüyün ve havlayan sağır bir kakofoni var.
Kaynak: dailyadvance.comWithin the dissonant
cacophony of voices on Twitter are hidden thousands of individual songs.
Twitter sesler ahenksiz kakofoni içinde tek tek şarkılar gizli binlerce vardır.
Kaynak: usatoday.comaisthētikē, "aesthetics") is the study of the inherent pleasantness (euphony) or unpleasantness (
cacophony) of the sound of certain words
Kaynak: Phonaesthetics