kirletmek (-i) 1. Kirli duruma getirmek, pisletmek:
"Madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi." -A. Ş. Hisar. 2. Küçük veya büyük abdestini yapmak, pislemek:
Çocuk altını kirletmiş. 3. Kadının ırzına geçmek, namusuna zarar vermek. 4.
mec. Namusuna, onuruna zarar verecek bir suç yüklemek, lekelemek:
Böyle bir şüphe insanı kirletir. mahvetmek (-i) (ma'hvetmek) 1. Yok etmek. 2. Bozup işe yaramaz duruma getirmek:
Kuraklık ekinleri mahvetti. 3. Onmaz duruma getirmek:
"Beni bu güzel havalar mahvetti / Böyle havada istifa ettim / Evkaftaki memuriyetimden." -O. V. Kanık. 4. Boşa gitmesine sebep olmak, heba etmek:
Ufak bir dikkatsizlik bütün emeklerimi mahvetti.