His blood lost its ability to
coagulate, and he feared for his health.
Onun kanı koagüle kabiliyetini kaybetmiş ve onun sağlığı için korkuyordu.
Kaynak: northernstar.com.auIn response, the veins
coagulate, absorb, and disappear.
Buna karşılık, damarlar, koagüle emer ve kaybolur.
Kaynak: marketwatch.comWhen the whites begin to
coagulate, use a skimmer to help them wrap firmly around the yolks.
Beyazlar koagüle başladığınızda, onları sarısı etrafına sıkıca sarmak için bir Skimmer kullanın.
Kaynak: asiancorrespondent.com