Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

confront ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

İngilizce - Türkçe

confront anlamı
fiil
1) karşı koymak
2) yüzleştirmek
3) karşılaştırmak
4) yüz yüze getirmek

"confront" için örnek kullanımlar

The political leadership must force the army to confront its AFSPA bogey.
Siyasi liderlik ordunun AFSPA umacı yüzleşmeye zorlamak gerekir.
Kaynak: e-pao.net
At town meetings, voters confront local budgets strained by lost state revenue.
Kasaba toplantılarında, seçmenlerin kaybetti devlet gelirleri ile gergin yerel bütçeler yüzleşmek.
Kaynak: concordmonitor.com
Are you ready to see the girls confront Tierra Ann LiCausi about her crazy ways?
Eğer kız onu deli yolları hakkında Tierra Ann LiCausi yüzleşmek görmeye hazır mısınız?
Kaynak: examiner.com
Advise and confront: A history of presidential nomination battles.
Tavsiye ve yüzleşmek: başkan adaylığı savaşlar öyküsü.
Kaynak: washingtonpost.com
Courage is the ability to confront fear , pain , danger , uncertainty , or intimidation . Physical courage is courage in the face of
Kaynak: Courage
The Wolseley Expedition was a military force authorized by Sir John A. Macdonald to confront Louis Riel and the Métis in 1870, during
Kaynak: Wolseley Expedition
Masculine psychology the gender-related psychology of male human identity , as well as the issues that men confront during their lives.
Kaynak: Masculine psychology
The Cake Eaters is a 2007 American independent drama film about two small town families who must confront old issues with the return of
Kaynak: The Cake Eaters
The Action Reconciliation Service for Peace is a German peace organization founded to confront the legacy of Nazism . The Action
Kaynak: Action Reconciliation Service for Peace

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.