Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

conspicuous ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

İngilizce - Türkçe

conspicuous anlamı
sıfat
1) göze çarpan
2) dikkat çekici
3) bariz
4) belli
5) çarpıcı
6) cazip
7) apaçık

"conspicuous" için örnek kullanımlar

There is a conspicuous lack of regulations for power plant stack emissions.
Santral baca emisyonları için düzenlemeler göze çarpan bir eksikliği vardır.
Kaynak: oilprice.com
But doing otherwise would have been conspicuous, and created a political uproar.
Ama aksi takdirde yapıyor göze olmuştur ve siyasi kargaşaya yaratacaktı.
Kaynak: pe.com
In the conspicuous absence of this information, I assume this was illegal detention.
Bu bilgilerin göze çarpan yokluğunda, bu yasadışı gözaltı olduğunu varsayalım.
Kaynak: uptownmessenger.com
The Oram team members were conspicuous by their absence.
Oram ekip üyeleri kendi yokluğunda dikkat çekici idi.
Kaynak: newindianexpress.com
Conspicuous conservation is an idea that grew out of conspicuous consumption . the concept of "conspicuous conservation" was first used by
Kaynak: Conspicuous conservation
The French law on secularity and conspicuous religious symbols in schools bans wearing conspicuous religious symbols in French public
Kaynak: French law on secularity and conspicuous religious symbols in schools
A handful were awarded for conspicuous gallantry to members of the British South Africa Police , Police Support Unit and Police Reserve.
Kaynak: Police Cross for Conspicuous Gallantry (Rhodesia)
is an economic treatise and detailed social critique of conspicuous consumption , as a function of social-class consumerism , which
Kaynak: The Theory of the Leisure Class

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.