Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

constrict ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

İngilizce - Türkçe

constrict anlamı
fiil
1) sıkmak
2) daraltmak
3) sıkıştırmak
4) büzmek
5) kısıtlamak
6) baskı yapmak

"constrict" için örnek kullanımlar

After Bowe avoided the jolt from Thomas, he leaned into him to constrict space.
Bowe Thomas gelen sarsıntı kaçınılması sonra alanı daraltmak için onu içine eğildi.
Kaynak: bleacherreport.com
If CO2 levels are low, the smooth muscle will constrict, making breathing harder.
CO2 seviyeleri düşükse, düz kas nefes zor hale sıkmak olacaktır.
Kaynak: dailymail.co.uk
So that if she moved her hands or her ankles, it would constrict.
Onun elleri veya ayak bileklerinde hareket ederse Yani, sıkmak olurdu.
Kaynak: centralny.ynn.com
When captive to sin, we adopt ways of being that constrict our finest capacities.
Günahı ne zaman esir, bizim iyi kapasiteleri büzülür olmanın yollarını benimsemek.
Kaynak: huffingtonpost.com
When blood vessels constrict, the flow of blood is restricted or decreased, thus, retaining body heat or increasing vascular resistance .
Kaynak: Vasoconstriction
An astringent (occasional alternative: adstringent) substance is a chemical compound that tends to shrink or constrict body tissue s,
Kaynak: Astringent
Endothelins are proteins that constrict blood vessels and raise blood pressure. They are normally kept in balance by other mechanisms, but
Kaynak: Endothelin
Argyll Robertson pupils (“AR pupils” or "Prostitute's Pupil") are bilateral small pupil s that constrict when the patient focuses on a
Kaynak: Argyll Robertson pupil
A propelling nozzle is the component of a jet engine that operates to constrict the flow, to form an exhaust jet and to maximise the
Kaynak: Propelling nozzle

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.