contagious ne demek?
- 1 sözlük, 1 sonuç.İngilizce - Türkçe
contagious anlamı
sıfat
1) bulaşıcı
2) salgın
3) yayılan
4) hastalık bulaştıran
sıfat
1) bulaşıcı
2) salgın
3) yayılan
4) hastalık bulaştıran
"contagious" için örnek kullanımlar
Opinions are contagious, which is sad considering how often they are wrong.
Okuyun yanılıyorlar ne sıklıkla dikkate üzücü olan, bulaşıcıdır.
Kaynak: cnn.comHowever, dogs must not have any active, contagious conditions or parasites.
Ancak köpekler herhangi bir aktif, bulaşıcı koşulları veya parazit olmamalıdır.
Kaynak: baristanet.comIdeas may not have been the only thing that was contagious, as it turns out.
Olarak çıkıyor Fikirler, bulaşıcı tek şey olmayabilir.
Kaynak: huffingtonpost.comWhich means that, probably, your older kid was contagious in class last week.
Bu da demek oluyor ki, muhtemelen, sizin eski çocuk sınıfında geçen hafta bulaşıcı oldu.
Kaynak: mothering.comA contagious disease is a subset category of infectious disease s (or communicable diseases), which are easily transmitted by physical
Kaynak: Contagious disease
Kaynak: Contagious disease
Infectious diseases are sometimes called "contagious" when they are easily transmitted by contact with an ill person or their secretions
Kaynak: Infectious disease
Kaynak: Infectious disease
Contagious bovine pleuropneumonia (CBPP - also known as lung plague), is a contagious bacteria l disease that afflicts the lung s of cattle
Kaynak: Contagious bovine pleuropneumonia
Kaynak: Contagious bovine pleuropneumonia
A contagious shooting is a sociological phenomenon observed in military and police personnel in the United States in which one person
Kaynak: Contagious shooting
Kaynak: Contagious shooting
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
