Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

crabby ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

İngilizce - Türkçe

crabby anlamı
sıfat
1) huysuz
2) darmadağın
3) aksi
4) karman çorman

"crabby" için örnek kullanımlar

Maggie Smith, Downton Abbey's crabby countess, doesn't watch the show.
Maggie Smith, Downton Abbey Müdire Kontes, gösteriyi izlemek değil.
Kaynak: usatoday.com
Or even Puttanpal's crabby father, who's permanently at the end of his patience.
Hatta Puttanpal en huysuz babası, kim onun sabır sonunda kalıcı bulunuyor.
Kaynak: ibnlive.in.com
Appearing with the group are The Bossy Frog, Monkey and Crabby.
Grubu ile görünen Bossy Kurbağa, Maymun ve Müdire vardır.
Kaynak: bronxville.patch.com
morning. And, yes, we're all probably a bit crabby about losing that extra hour of sleep.
sabah. Ve, evet, biz uyku bu ekstra saat kaybetme ile ilgili tüm muhtemelen biraz huysuz değilsin.
Kaynak: edina.patch.com
Lucy is a crabby and cynical eight-year-old girl and often bullies the other characters in the strip, particularly Linus and Charlie Brown
Kaynak: Lucy van Pelt
He has a doting mother with impending separation anxiety and menopause (Kitty Forman ), a crabby, strict, Korean War military veteran
Kaynak: Eric Forman
Pamela Myers and actress Jane Dulo (she played the crabby Lady in the Window, who watched over the street scenes from the window of her
Kaynak: Sha Na Na (TV series)
Tomorrow from 1951 to 1952, and many years later, to a different generation as the crabby, diminutive high school Assistant Principal "Mr.
Kaynak: John Sylvester White
Nobody had liked the family: they had been unfriendly, greedy and crabby. But now after the outrage, fear dominates life in the village.
Kaynak: Andrea Maria Schenkel

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.