Refugees
cram UN camp in Jordan with fears the bloodshed in Syria will worsen.
Korkular ile Mülteciler Ürdün tıkmak BM kampında Suriye'de kan kötüleşecek.
Kaynak: o.canada.comAs a result, they no longer have to
cram into a smaller vehicle to save money.
Bunun sonucu olarak, artık paradan tasarruf etmek için daha küçük bir araç içine tıkmak gerekir.
Kaynak: ktxs.comIn one knock he'd managed to
cram in almost his entire Test batting career to date.
Bir o tarihe kadar neredeyse tüm Testi vuruş kariyer tıkmak başardı ediyorum vurmayın.
Kaynak: dailymail.co.ukShoppers
cram stores to grab supplies before storm hits.
Alışveriş yapanlar Fýrtýnadan önce malzemeleri kapmak için mağazaları tıka basa.
Kaynak: ktiv.comGakushū juku (学習塾; the term
cram school s is used but outdated; currently, only the word "juku" is used date January 2013) are special
Kaynak: JukuCram: Appearing in The Hobbit and mentioned in The Lord of the Rings ,
cram is a biscuit-like food made by the Men of Esgaroth and Dale ,
Kaynak: List of Middle-earth food and drink