From
a cursory glance I know he is a musician and plays bass in a band.
Biliyorum bir üstünkörü bakışta itibaren bir müzisyen ve bir müzik grubunda bas gitar çalıyor.
Kaynak: blog.seattlepi.comSo
a cursory glance tells you that wearing a red shirt marks you for death.
Yani bir üstünkörü bakışta kırmızı bir gömlek giymiş ölüm için işaretler olduğunu söyler.
Kaynak: geek.comA cursory glance at any map of East and Southeast Asia drives the point home.
Doğu ve Güneydoğu Asya'da herhangi haritasına üstünkörü bir bakış noktası ana sürücüler.
Kaynak: nationalinterest.org A cursory glance at our music journalism and marketing world suggests otherwise.
Bizim müzik gazeteciliği ve pazarlama dünyasına bir üstünkörü aksini gösteriyor.
Kaynak: blogs.sfweekly.com