Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

curtail ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

İngilizce - Türkçe

curtail anlamı
fiil
1) kısaltmak
2) kısmak
3) düşürmek
4) kısa kesmek

"curtail" için örnek kullanımlar

The SEIU contract is the first to curtail those moves for represented employees.
SEIU sözleşmeyi temsil çalışanlar için bu hareketleri azaltmak için ilk.
Kaynak: pressdemocrat.com
But these can't be allowed to curtail domestic political reform.
Ama bu iç siyasi reform kısaltmak için izin verilemez.
Kaynak: mideast.foreignpolicy.com
That's the reason why the security could not curtail the issue.
Güvenlik sorunu azaltmak olabilir nedeni budur.
Kaynak: channelstv.com
Iain Gray: Listing our rights serves only to curtail them.
Iain Gray: Haklarımızı Listeleme sadece onları kısaltmak için hizmet vermektedir.
Kaynak: scotsman.com
A morals clause is a provision within instruments of the contract which curtail, or restrain, or proscribe certain behavior of individuals
Kaynak: Morals clause
Treatments under investigation may improve function, curtail attacks, or limit the progression of the underlying disease. Many treatments
Kaynak: Therapies under investigation for multiple sclerosis
The Red Light Abatement Act is a vice law which was intended to curtail or eliminate prostitution . The Act was passed by the California
Kaynak: Red Light Abatement Act
Operation Amba is the codename of a Russia n programme to curtail the poaching of Siberian tiger s in the Russian Far East .
Kaynak: Operation Amba
Constitutional questions may also be referred to the Tribunal when Parliament attempts to circumvent or curtail the discretionary powers
Kaynak: Constitution of the Republic of Singapore Tribunal

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.