The most punitive state or locality can thus set a
de facto national policy.
Çoğu cezai devlet veya yerellik böylece fiili bir ulusal politika ayarlayabilirsiniz.
Kaynak: bloomberg.comIrates
de Facto: BHK members look forward to coalition formation.
De Facto Irates: BHK üyeleri koalisyon oluşumu için sabırsızlanıyoruz.
Kaynak: aysor.am"The Fed is not
de facto independent despite its high level of de jure independence," the authors said.
"Fed de jure bağımsızlık yüksek düzeyde olmasına rağmen de facto bağımsız değildir," yazarlar dedi.
Kaynak: centralbanking.comMr Williams described the public interest test on media ownership as a '
de facto political interest test'.
Bay Williams 'de facto siyasi ilgi testi' olarak medya sahipliği ile ilgili kamu çıkarı testi nitelendirdi.
Kaynak: bigpondnews.com