I live in my parents' community but have
a demanding job and a family.
Ailemin toplum içinde yaşamak ama zorlu bir iş ve bir ailem var.
Kaynak: inforum.comWhen we asked him, he was never reluctant, even though he has a young family and
a demanding job.
Ona sorulduğunda, o bir genç ailesi ve zorlu bir iş olsa bile, isteksiz değildi.
Kaynak: irishexaminer.comHe said organizing a race is
a demanding job.
O bir yarış organize zorlu bir iş olduğunu söyledi.
Kaynak: rgj.comAnd it wasn't that long ago that I was a working mom, juggling
a demanding job with two small children and a husband who traveled.
Ve ben iki küçük çocuk ve seyahat kocası ile zorlu bir iş hokkabazlık, çalışan bir anne olduğunu olduğunu uzun zaman önce değildi.
Kaynak: washingtonexaminer.com