When Irving has been on the floor his has been a dazzling whirling
dervish.
Irving katta olmuştur zaman onun göz kamaştırıcı bir semazen olmuştur.
Kaynak: clevelandleader.comAston Villa manger Paul Lambert is whirling like a
dervish on the sidelines.
Aston Villa yemlik Paul Lambert kenarda bir derviş gibi açılıyor.
Kaynak: bbc.co.ukOn the field, he's a whirling
dervish of quarterback superiority.
Alanında, o kurucu üstünlük dönen bir derviş var.
Kaynak: wacotrib.comOur journey concludes at Berea College with a performance by Ireland's own
Dervish.
Bizim yolculuk İrlanda kendi Derviş tarafından bir performans ile Berea College varmıştır.
Kaynak: kentucky.comSunni
dervish orders—such as the Qhaderi
dervishes—in the Sunni-populated parts of the country are thought by some to be seen as allies of
Kaynak: SufismDervish Mehmed Pasha is the name of four grand viziers of the Ottoman Empire . Their nickname, "
dervish ", attests to their pious
Kaynak: Dervish Mehmed Pasha