Already, it has a small
dint on the seat where my bike fell against it.
Zaten, bu benim bisikletim karşı düştü koltuğunda küçük bir çentik vardır.
Kaynak: telegraph.co.ukThat square jaw turned equilateral triangle by
dint of some extremely sharp cheekbones.
Bu kare çene bazı son derece keskin elmacık kemikleri kuvvetiyle tarafından eşkenar üçgen döndü.
Kaynak: independent.co.ukPartly by their success, but also by sheer
dint of personality, certain players do that.
Kısmen onların başarısı değil, aynı zamanda kişilik sırf kuvvetiyle tarafından, bazı oyuncular bunu.
Kaynak: espn.go.comSome became great by
dint of hard and service to mankind.
Bazı sabit ve insanlığa hizmet kuvvetiyle tarafından büyük oldu.
Kaynak: tribune.com.ng