Americans may learn about the
dishonorable role of their erstwhile leaders.
Amerikalılar eski liderlerinin yüz kızartıcı rolü hakkında bilgi verebilir.
Kaynak: transitions.foreignpolicy.comStohel is also a reservist and is facing a
dishonorable discharge.
Stohel da bir yedek ve utanç verici bir akıntı ile karşı karşıyadır.
Kaynak: standard.netHe described the way the school handled the case as
dishonorable.
O okul onursuz olarak bir şekilde ele aldığımızı nitelendirdi.
Kaynak: cnn.comAnd she believes it was unfairly usurped by a
dishonorable brute.
Ve o haksız şerefsiz bir kaba tarafından gasp edildiğine inanıyor.
Kaynak: themarysue.com