I obviously absorbed a key Wharton lesson that dissent is not
disloyalty.
Açıkçası muhalefeti sadakatsizlik olmadığını bir anahtar Wharton dersi emilir.
Kaynak: bloomberg.comMr Andrews said Mr Baillieu was the victim of his colleagues'
disloyalty.
Bay Andrews Bay Baillieu arkadaşları 'sadakatsizlik kurbanı olduğunu söyledi.
Kaynak: news.ninemsn.com.auHe said that such a bill would only engender
disloyalty among Nigerians.
O böyle bir tasarıyı sadece Nijeryalılar arasında sadakatsizlik doğurmak söyledi.
Kaynak: pmnewsnigeria.comIt's a courtroom drama that's unfolding about
disloyalty and greed.
Bu vefasızlık ve açgözlülük hakkında unfolding olan bir mahkeme draması.
Kaynak: business.time.com