People can't wait to get into it, park and then
disperse across the trails.
İnsanlar, park içine almak ve sonra yollar boyunca dağıtmak için sabırsızlanıyorum.
Kaynak: fullcomment.nationalpost.comCows stand to allow more of their surface area to
disperse heat into the air.
İnekler havaya ısı dağıtmak için kendi yüzey alanı daha fazla izin verecek şekilde durmak.
Kaynak: sciencedaily.comMore than half of Gardendale students are magnet attendees who would
disperse.
Daha Gardendale öğrencilerin yarısından dağıtmak istiyorsunuz mıknatıs katılımcı vardır.
Kaynak: floridatoday.comPolice fired rubber bullets and lobbed teargas shells to
disperse them, he said.
Polis kalabalığı dağıtmak için plastik mermi ve göz yaşartıcı gaz loblu kabukları ateş, dedi.
Kaynak: bdnews24.comLong distance migrants are believed to
disperse as young birds and form attachments to potential breeding sites and to favourite wintering
Kaynak: Bird migrationRiot control refers to the measures used by police, military, or other security forces to control ,
disperse, and arrest civilians who are
Kaynak: Riot control