I
do away with the spears, the logo and all native peoples' imagery.
Ben mızrak, logosu ve tüm yerli halkların 'görüntüleri ile uzakta yapmak.
Kaynak: sourcenewspapers.comUS must
do away with pressure before talks with Iran: Iranian MP.
İranlı milletvekili: ABD İran ile görüşmelerde önce basınç bitirmemiz lazım.
Kaynak: abna.irBut Kayser's proposal doesn't completely
do away with the city's annual Oktoberfest.
Ama Kayser önerisi tamamen şehrin yıllık Oktoberfest ile ortadan kalkmaz.
Kaynak: gaithersburg.patch.comThis week in Idaho, we learned of another reason tax breaks are hard to
do away with.
Bu hafta Idaho, biz vergi indirimi ile uzakta yapmak zor bir nedeni öğrendim.
Kaynak: nationaljournal.com