Prepare to
drool at these rare cameras going up for auction at WestLicht.
WestLicht de açık artırma için yukarı gidiyor bu nadir kameralar saçmalamak hazırlayın.
Kaynak: imaging-resource.comSomeone else will have to be responsible for holding your
drool cup for you.
Başkası sizin için saçmalamak kabını tutarak sorumlu olmak zorunda olacak.
Kaynak: mediaite.comPeople see all the lavish restaurants that make mouths
drool and wallets ache.
İnsanlar ağızlarını saçmalamak ve cüzdan ağrısı oluşturan tüm lüks restoranlar görmek.
Kaynak: highlandernews.orgI thought love and marriage would follow, but there was only
drool.
Ben aşk ve evlilik takip düşündüm, ama sadece saçmalamak vardı.
Kaynak: timesfreepress.comAfter a series of strange events, Tsubaki finds himself addicted to Urabe's
drool. focusing on the odd bond that comes out of the
drool attachment.
Kaynak: Mysterious Girlfriend Xby Unix users) as "click-and-
drool interfaces. The use of this phrase to describe software implies that the interface can be controlled
Kaynak: Point and click