He's always available to talk and will
lend an ear if you need him to.
O her zaman konuşmaya uygun olduğunu ve onu size ihtiyacınız varsa bir kulak vermek olacaktır.
Kaynak: dailystar.co.ukHe's now there solely to
lend an ear and
an extra set of eyes for Bickett.
O sadece Bickett için bir kulak ve gözlerin ekstra bir set ödünç şimdi orada bulunuyor.
Kaynak: bcrnews.comWell pull up crate of candy samplers and
lend an ear.
Peki şeker örnekleyiciler sandık yukarı çekin ve bir kulak ver.
Kaynak: wgno.comJust
lend an ear to some of the words being tossed around by the country's business and political leaders.
Sadece ülkenin iş ve siyasi liderleri tarafından dolanıyordu bazı kelimelerin bir kulak ver.
Kaynak: therecord.com