In no way does this
emasculate him, nor does it make me a femdomme.
Hiçbir şekilde bu onu iğdiş, ne de bana bir femdomme yapar.
Kaynak: usatoday.comHope that does not
emasculate you guys that only feel safe with a pistol in your pocket.
Sadece cebinizde bir tabanca ile güvenli hissediyorum adamlar hadım olmadığını umarım.
Kaynak: wilsontimes.comWe say that any move within the Government to effectively
emasculate it has to be resisted.
Biz etkili bir iğdiş etmek Hükümet içinde herhangi bir hareket o direndi gerektiğini söylüyorlar.
Kaynak: abc.net.au"We ask why the Malloy administration is determined to
emasculate the independent watchdogs?"
"Malloy yönetiminin bağımsız bekçileri sıkıştırmaya kararlı Biz neden soruyorsun?"
Kaynak: ctmirror.orgHence the parliament cannot
emasculate the fundamental rights of individuals, including the right to liberty and equality. The ruling struck
Kaynak: Minerva Mills v. Union of India