Prior to this Jukes helped to establish American telecoms carrier
Euphony in the UK.
Bu Jukes öncesinde İngiltere'de Amerikan telekom taşıyıcı Euphony kurulmasına yardımcı oldu.
Kaynak: scotsman.comThe album is composed of all original beats, created by Burr's personal friends Soul Controller and
Euphony.
Albüm Burr kişisel arkadaşlarını Soul Kontrolör ve Euphony tarafından oluşturulan tüm orijinal yener, oluşmaktadır.
Kaynak: communityadvocate.comShanghainese cuisine is characterized by a "gastronomic
euphony of flavors and techniques borrowed by surrounding provinces.
Şanghay mutfak tatlar ve çevreleyen il tarafından ödünç teknikler "gastronomik ahenk ile karakterize edilir.
Kaynak: philstar.comAnd yet this wasn't merely a quest for syllabic
euphony; the Romantic precedents for Roderick Hudson are legion and undeniable.
Ve yine bu sadece hece ahenk için bir arayış değildi; Roderick Hudson Romantik emsal lejyon ve inkar edilemez.
Kaynak: thedailybeast.comaisthētikē, "aesthetics") is the study of the inherent pleasantness (
euphony) or unpleasantness (cacophony) of the sound of certain words
Kaynak: PhonaestheticsRodríguez Verzosa after the arrangement of letters of the Arabic alphabet alif, ba, ta (alibata), “f” having been eliminated for
euphony's sake." )
Kaynak: Baybayin