Until then, Cespedes will keep him engaged on the phone
every so often.
O zamana kadar, Cespedes onu sık sık telefonda meşgul tutacak.
Kaynak: mlb.mlb.comAs competition pops up
every so often, Johannes keeps his eye on the stove.
Rekabetin her öylesine sık sık açılır gibi, Johannes soba gözü tutar.
Kaynak: ourcoloradonews.com"
Every so often a transistor blows up," says Caltech Professor Ali Hajimiri.
"Her öylesine sık sık bir transistör kadar darbeler," Caltech Profesör Ali Hajimiri diyor.
Kaynak: wired.com'You need to do that
every so often to remind you where you come from.
'Sen nereden geldiğini o her öylesine sık sık hatırlatmak için yapmanız gereken.
Kaynak: dailymail.co.uk