Always looking for something to
excite him, he's out to explore the world.
Her zaman onu heyecanlandırmak için bir şey arıyorsanız, o dünyayı keşfetmek için çıktı.
Kaynak: coolage.inIt just doesn't
excite fans who are overdue for a little positive news.
Bu sadece küçük bir olumlu haber için vadesi geçmiş hayranları heyecanlandırmak değil.
Kaynak: philly.comEngage them,
excite them and they will work hard for you and for their future.
Onları Engage, onları heyecanlandırmak ve onlar sizin için ve onların geleceği için çok çalışacağız.
Kaynak: huffingtonpost.comWindows Phone doesn't
excite many after two years; BlackBerry should clinch 3rd place.
Windows Phone iki yıl sonra çok heyecanlandırmak değil; BlackBerry 3.lük kucaklamak gerekir.
Kaynak: zdnet.comExcite (stylized as
excite) is a collection of web site s and services, launched in December 1995.
Excite is an online service offering a
Kaynak: Excite