She and Brent can retire to their upstairs
eyrie and admire the expansive view.
O ve Brent kendi üst katta yuvasında emekli ve geniş manzarasını hayranlıkla izleyebilirsiniz.
Kaynak: nzherald.co.nzA pile of turtle shells under his
eyrie attests to the value he places on this food source.
Onun yuvasını altındaki kaplumbağa kabukları yığını o bu besin kaynağına yerleştirir değerini kanıtlıyor.
Kaynak: stuff.co.nzBut the presence of an eagle's
eyrie on one of the lower branches underlines the much bigger role the tree plays in our environment.
Fakat alt dallarından biri üzerinde bir kartal yuvasını varlığı ağacı çevremize oynadığı çok büyük rolü vurgulamaktadır.
Kaynak: scotsman.comRon Radford is standing in his office, which is built like an
eyrie into the top floor of the brutalist National Gallery of Australia.
Ron Radford Avustralya brutalist Ulusal Galerisi'nin üst katında içine bir kartal yuvası gibi inşa edildiği, ofisinde duruyor.
Kaynak: theage.com.auIn the beginning :
eyrie. org/lnh/faq. html New LNH stories and new authors debuted on rec. arts. comics. misc (rec. arts. comics had become defunct
Kaynak: Legion of Net.HeroesAdlerhorst (Eagle's
eyrie) was a World War II bunker complex in Germany , located within Kransberg Castle (incorporated into Usingen in
Kaynak: AdlerhorstThe nest of a hawk, eagle, falcon or other bird of prey (variant of
eyrie) Aerie (album), a 1972 album by John Denver. Aerie (Baldur's Gate)
Kaynak: Aerie