A few weeks later more adversity hit, but Ousley did not let it
faze him.
Bir kaç hafta sonra daha fazla sıkıntı vurdu, ancak Ousley bu faze ona izin vermedi.
Kaynak: sungazette.comPhillies notes: Miguel Cabrera's blast doesn't
faze Jonathan Papelbon.
Phillies notları: Miguel Cabrera günkü patlamanın faze Jonathan Papelbon değil.
Kaynak: delawareonline.com'They shouldn't
faze you no matter how popular they think they are.'
'Onlar onlar olduğunu düşünüyorum ne kadar popüler olursa olsun hiçbir faze olmamalıdır.'
Kaynak: dailymail.co.ukUnderperforming the market on the short term did not
faze him, how
Kısa vadeli piyasa düşük performans faze onu, nasıl vermedi
Kaynak: nasdaq.comwiktionary:
faze |
Faze means to frighten or cause hesitation to someone.
Faze may also refer to:
Faze (magazine), a Canadian magazine
Kaynak: Faze