The park space included a
floating dock along the Ashley River.
Park alanı Ashley Nehri boyunca bir yüzer havuz dahil.
Kaynak: abcnews4.comThese items include a blue crate, a derelict vessel, a
floating dock, and a soccer ball.
Bu öğeler mavi bir sandık, metruk bir gemi, bir yüzer havuz, ve bir futbol topu vardır.
Kaynak: thurstontalk.comEven a
floating dock in the Saint John harbour was billed.
Saint John liman bile bir yüzer havuz fatura.
Kaynak: cbc.caDove said people saw him ride onto a landing by the marina and was last seen on a nearby
floating dock.
Dove insanlar onu marina tarafından bir açılış üzerine binmek gördüm ve son yakındaki bir yüzer havuz görüldü söyledi.
Kaynak: wect.com