To believe otherwise is to
fly in the face of a mountain of evidence.
Aksi inanmak için kanıt bir dağın karşısında uçmak.
Kaynak: paradisepost.comThey may ruin your PR spin, or
fly in the face of your talking points, but they can't be ignored.
Onlar PR sıkma mahvetmek, ya da konuşurken noktalarının karşısında sinek, ama göz ardı edilemez olabilir.
Kaynak: dailycomet.comIf they didn't, it would
fly in the face of general manager Ted Thompson's approach to free agency.
Onlar değil, bu ücretsiz ajansı genel müdürü Ted Thompson yaklaşımı karşısında uçardı.
Kaynak: jsonline.comWe aren't the stubborn creatures whose instincts
fly in the face of civilization that evo psych adherents want to believe.
Biz kimin içgüdüleri Evrimci psikologlar taraftarları inanmak istediğiniz uygarlık karşısında sinek inatçı yaratıklar değildir.
Kaynak: rawstory.com