This reminds us that the economy and trading environment remains
fragile.
Bu ekonomi ve ticaret ortamı kırılganlığını sürdürdüğünü hatırlatıyor.
Kaynak: freshbusinessthinking.comAn allround mess: this could be the final straw for
fragile Shane Watson.
Bir allround karışıklık: Bu kırılgan Shane Watson için bardağı taşıran son damla olabilir.
Kaynak: theaustralian.com.auThat trust has been routinely betrayed by timid and
fragile performances.
Bu güven rutin ürkek ve kırılgan performansları tarafından ihanete uğradı.
Kaynak: ibtimes.com"She is in
fragile health as a consequence of this tragedy," Mr Crosby said.
"O bu trajedinin bir sonucu olarak kırılgan sağlık," Bay Crosby dedi.
Kaynak: sunshinecoastdaily.com.auA
fragile state is a low-income country characterized by weak state capacity and/or weak state legitimacy leaving citizens vulnerable to a
Kaynak: Fragile stateCodium
fragile, also known as Green sea fingers, Dead man's fingers, felty fingers felt-alga Green sponge and Green fleece is an invasive
Kaynak: Codium fragile