fuss ne demek?
- 1 sözlük, 1 sonuç.İngilizce - Türkçe
fuss anlamı
isim
1) yaygara
2) karışıklık
3) telaş
4) velvele
5) ıvır zıvır bolluğu
fiil
1) gereksiz yere telâşlanmak
2) yaygara koparmak
3) ince eleyip sık dokumak
4) titizlenmek
5) özen göstermek
6) telaşlandırmak
7) üzerine titremek
isim
1) yaygara
2) karışıklık
3) telaş
4) velvele
5) ıvır zıvır bolluğu
fiil
1) gereksiz yere telâşlanmak
2) yaygara koparmak
3) ince eleyip sık dokumak
4) titizlenmek
5) özen göstermek
6) telaşlandırmak
7) üzerine titremek
"fuss" için örnek kullanımlar
At the heart of all the recent fuss about copyright in Carnival is money.
Karnaval telif ilgili tüm son yaygara kalbinde paradır.
Kaynak: guardian.co.tt'There's no fuss, no raised eyebrows, and you just hand over the money.'
'Hayır gürültü patırtı, hayır yükseltilmiş kaş ve para üzerinde sadece bir el var.'
Kaynak: dailymail.co.ukJayne Dawson: I don't understand all this fuss about seeing the world.
Jayne Dawson: Ben dünyanın görme ile ilgili tüm bu yaygara anlamıyorum.
Kaynak: yorkshireeveningpost.co.ukRegina student council president out in fuss that started with Harlem Shake.
Harlem Sarsıntı ile başlayan yaygara Regina öğrenci konseyi başkanı dışarı.
Kaynak: timescolonist.comYakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
