We would
gape from a distance no matter how pleasant his smile.
Biz bir mesafe ne kadar olursa olsun hoş bir gülümsemesi gelen Gape olurdu.
Kaynak: supermanhomepage.comSilhouetted and subdued it was hard to study the face that we'd all come to
gape at.
Silhouetted ve bastırılmış hepimizin ağzı açık seyretmek gelirdi ki yüzünü incelemek için zordu.
Kaynak: gaytimes.co.ukOutdoor enthusiasts the world over
gape at the devastation caused by the pine beetles.
Çam böcekleri yarattığı yıkım az esneme üzerinde Outdoor meraklıları dünya.
Kaynak: christianitytoday.comAnd you unashamedly say they were sitting three metres apart, is that a three metre
gape?
Ve utanmadan onlar dışında üç metre oturuyorduk ki, bir üç metre şaşkınlığının nedir?
Kaynak: zimeye.orgIn bird anatomy , the
gape is the interior of the open mouth of a bird and the
gape flange is the region where the two mandible s join
Kaynak: GapeAn achene (Greek ἀ, a, privative + χαίνειν, chainein, to
gape also sometimes referred to as akene and occasionally achenium or achenocarp
Kaynak: AcheneSanajeh (meaning "ancient
gape" in Sanskrit is a genus of late Cretaceous madtsoiid snake from western India . A recently described
Kaynak: Sanajeh