Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

gloat ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

İngilizce - Türkçe

gloat anlamı
fiil
1) zevkle seyretmek
2) kına yakmak
3) sinsice sevinmek

"gloat" için örnek kullanımlar

Poms gloat as Australian cricket team becomes a 'global laughing stock'.
Avustralya kriket takımı bir 'küresel gülüyor stok' olur gibi Poms gloat.
Kaynak: smh.com.au
If I did it correctly, I could reach a speed of 48km/h and gloat for years.
Ben doğru yaptım, ben 48km / h hıza ulaşıyor ve yıllarca zevkle seyretmek olabilir.
Kaynak: theaustralian.com.au
Gambill said at this point he is not trying gloat about the decision.
Gambill bu noktada o karar hakkında gloat çalışıyor olmadığını söyledi.
Kaynak: portsmouth-dailytimes.com
Despite Australia's predicament, England supporters should not gloat too much.
Avustralya'nın çıkmaz rağmen, İngiltere destekçileri çok zevkle seyretmek olmamalıdır.
Kaynak: independent.co.uk
An English word of similar meaning is gloating, where gloat means "to observe or think about something with triumphant and often malicious
Kaynak: Schadenfreude
The document's supposed authors, the "Israelite International League", gloat over their success at reducing the Russian people to "
Kaynak: A Protocol of 1919
And Dr Priestley would sit and gloat over them, as a primitive warrior might gloat over the blood of his adversaries. In the early books Dr.
Kaynak: Dr. Priestley
When her male colleague tells her not to gloat, she replies "It's not gloating. But we've had enough of them Clips of the incident have
Kaynak: Ahmad Fatfat

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.